Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Seçkin Yorgancılar, ekim ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, sanayicilerin vize ve gümrük birliğinin acilen güncellenmesini beklediklerini, Avrupa’nın da Türkiye’nin öneminin farkında olduğunu söyledi.
Yorgancılar, “Hem pandemi dönemindeki tedarik fırsatı, hem de Rusya-Ukrayna savaşı sırasındaki tahıl koridoru girişimleri Türkiye’ye karşı oldukça olumlu yaklaşmaya neden oldu. Aralık 2023’te üst düzey diyaloglar yeniden başlayacak. İlgili bakanlarımızla istişareler olacak. Bu görüşmelerin olumlu sonuçlar vereceğini umuyorum. Çünkü özellikle biz sanayicilerin acilen çözüm beklediği vize ve Gümrük Birliği güncelleme konuları masada” dedi.
“AB’nin bize bakışı “çok yoksul, çok büyük, çok Müslüman”
Vize serbestisi için gereken 72 kriterin büyük kısmının Türkiye tarafından resmi olarak karşılandığının altını çizen Yorgancılar, buna karşın sanayici ve çalışanlarının fuar etkinliklerine katılmakta dahi zorluk çektiğini ifade etti. Sanayicilerin aylarca vize bekledikten sonra ancak 5-10 günlük vize alabildiğini belirten Yorgancılar, “Bunun altında elbette çok önemli nedenler var. Bunlardan en önemlisi AB’ye yasa dışı geçişlerdeki artıştır.
Öte yandan vize alıp ardından sığınma hakkı kazanan 175 bin kişinin AB ülkelerinde 90 günlük sınırı geçip yasa dışı yaşamaya devam etmesi, AB siyasetinde artan sağ eğilim ve son olarak İsrail-Gazze meselesi savaş. Baktığımızda ilişkiler sağlam gibi görünse de iş insanları olarak bizim de güçlü ilişkilerimiz var ve iş yapmak istiyoruz. Dolayısıyla bu süreçte kurulan her resmi diyalog ve Dünya Odalar Federasyonu başkanlığı gibi temsiller büyük önem taşıyor. Umuyoruz ki yakın zamanda olumlu bir sonuca ulaşacağız. Kapıda Yunanistan’ın vize uygulaması konuşuluyor ama elbette yeterli değil.
Her ne kadar AB’nin bize bakışı “çok fakir, çok büyük, çok Müslüman” olsa da bu sorunları aşmak için üslup, akıl, ikna ve uygun ortamı sağlamak zorundayız. Çünkü her iki tarafın da kapıları birbirine tamamen kapatma lüksü yok. “Ancak şunu özellikle vurgulamak isterim ki, ne ekonomik ne de sosyal olarak yeni bir göç dalgasını karşılayacak durumda değiliz.”
